X

Yazar: 14 Mayıs 2016

Ankara Web Sitesi Tasarım

 

Daha önce de belirttiğimiz üzere Ankara Web Tasarım tarafça açılmış böyle bir dava mevcut olmadığından ve dolayısıyla alacağın varlığı ispatlanmış değildir. Bu nedenle üst sınır ipoteği olduğu ve alacağın varlığı ispatlanmadığı halde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip (6 örnek) yapılması usul ve yasaya aykırıdır, takibin iptaline karar verilmesi gerekir.

 

  1. Karşı yan ‘’ Davacı borçlular hakkında Ankara Web Sitesi Tasarım farklı alacaklar tarafından başlatılan icra takiplerinin evveliyatlarının 2013’lü yıllara dayandığı her bir takibe ilişkin borç miktarının da hayli yüksek olduğu görülmektedir. Hal böyle iken müvekkilim bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla başlattığı takibi mazeret göstererek ekonomik özgürlüklerinin kısıtlandığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına ve hakkaniyete aykırıdır. ‘’ demektedir. Dava dilekçemizde izah ettiğimiz için özetlemekle yetiniyoruz. Bilindiği üzere, üst sınır ipoteği Türk Medeni Kanunu’nun 851.maddesi uyarınca, teminat altına alınan tüm Ankara Web Sitesi Tasarım alacak kalemleri için talep tutarının ulaşabileceği en yüksek miktarı tayin etmekte olup; diğer bir ifade ile ipotek Ankara Web Tasarımsının anapara, faiz, takip gideri gibi tüm talepleri, TAPU KÜTÜĞÜNDE BULUNAN ÜST SINIRA KADAR TEMİNAT KAPSAMINDA YER ALMAKTADIR. Üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosunda üst sınır belirlendikten sonra “bu meblağa ilaveten” denilerek, ilaveler yapılamaz, yapılsa da geçerli değildir. Karşı tarafça talep edilen alacak kalemleri incelendiğinde; Şirketler tarafından kullanılan kredilerin yanı sıra kredilere ilişkin masraf alacağı, komisyon alacağı, depo edilmek üzere tahsili istenen gayri nakdi kredi alacakları vb. bir çok alacak kalemi de talep edilmiştir. Bankaların kredi sözleşmelerine dayanarak yaptıkları işlemlerin, ahlaka, hakkaniyete, iyiniyet kurallarına  Ankara Web Sitesi Tasarım aykırı olmaması esas olup; kişinin Anayasal hakkı olan ekonomik özgürlüğünü kısıtlayıcı işlemlerde bulunması kabul edilemez. Oysaki somut olayda, karşı tarafça adeta ipotek borçlusu Şirketler, salt kredi kullanmış olması nedeniyle cezalandırılırcasına işlemlere tabi tutularak; aleyhlerine haksız olarak icra takibine girişilmiştir; o halde bir anlamda, dosya borcunun bu şekilde haksız yere ve denetimsiz olarak çoğaltılmasından Şirketlerin açıkça ve haksız yere etkilendiği izahtan vareste olup; bankalar tarafından hiçbir denetime tabi tutulmadan kendileri tarafından bu şekilde hesap edilen dosya borcunun; somut olayda Sayın Ankara Web Tasarım nizce bilirkişi marifetiyle yeniden hesap ettirilmesi ve bu doğrultuda icra emrinin şirketler yönünden iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca hakkımızda farklı alacaklar tarafından başlatılan icra takiplerinin evveliyatlarının 2013’lü yıllara dayandığı her bir takibe ilişkin borç miktarının da hayli yüksek olduğu şeklindeki iddia da gerçeği yansıtmamaktadır. Bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile şirketin malvarlığının borçlarını karşılayacak durumda olduğunu ve ticari hayatına olağan şekilde devam ettiği görülecektir. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla böyle bir durumun söz konusu olması halinde dahi bu karşı yana dosya borcunun bu şekilde haksız yere ve denetimsiz olarak çoğaltılmasını ve müvekkilin mahvına sebep olma hakkını vermemektedir.