X

Yazar: 12 Mayıs 2016

Web Sitesi Ankara Yaptırma

Sayın mahkemenizde görülmekte olan Web Sitesi Yaptırma bu şikayet usul ve yasaya aykırı, soyut ve mesnetsiz iddialarından ibaret olup, bu iddiaların reddi ile hakkımdaki şikayetin düşürülmesine veya beraatime karar verilmesi gerekmektedir.

 

Suçu kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek isterimki, usul ve yasa uyarınca, şikayetçi tarafın şikayet hakkı, suçun işlenildiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde suçun işlendiği tarihten itibaren 1 yıl geçince düşmekte olup; müşteki tarafça, şikayet süresi olan “3 aylık” ve “1 yıllık”  her iki süre de geçirilmiştir. Bu nedenle öncelikle İİK. Madde 347 gereğince hakkımdaki şikayetin düşürülmesi gerekmektedir. Müştekinin icra dosyaları nedeniyle şikayete konu tasarruflardan şikayetten 3 aydan daha uzun bir süre öncesinden haberdar olduğu hususunun da ayrıca araştırılması gerekmektedir.

 

Şikayetçinin 22.04.2014 tarihinde Ankara Web Tasarım  Kablo AŞ.’ne sattığım taşınmazlar sebebiyle hakkımda şikayet hakkının bulunmadığı açıktır. İİK.331. maddesinde belirtilen suçun unsurları oluşmamıştır. Taşınmazların rayiç bedeli taşınmazları satın alan diğer sanık Mustafa Hasret Ankara Web Tasarım ’nın yetkilisi olduğu şirket tarafından banka hesabıma havale edilmiş, müşteki bankanın icra takiplerinden çok öncesinde satın alınmıştır. İşbu alım satım işlemi ticari hayatın gereği olup, hayatın olağan akışı içerisinde yapılmış bir işlemdir.

Müştekinin iddia ettiği alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek suçunun unsurlarının oluşması için haciz yolu ile takip talebinden sonra,  ya da haciz yolu ile takip talebinden, (İİK. mad. 179) önceki iki yıl içinde, borçlu, alacaklısını zarara sokmak kastıyla mallarını kısmen ya da tamamen malvarlığından karşılıksız olarak veya gerçek değerinden çok az bir fiyatla çıkarmış, veya telef etmiş, veya kıymetini düşürmüş, veya danışıklı işlem (muvazaa) ile başkasına devretmiş, yahut gerçekte borcu olmadığı halde, borcu varmış gibi aslı olmayan (muvazaalı) borçlar kabul (ikrar) ederek, pasifini çoğaltmış, olmalıdır. Alacaklı, yetkilisi bulunduğum Şirket aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, cezalandırılır. Borçlunun kalan mal varlığının da alacaklının alacağını karşılamaya yeterli olmaması gerekir. Benim Müşteki bankaya hiçbir borcum bulunmamaktadır. Müşteki bankaya olan tüm kredi borçlarımı kapatmış bulunmaktayım. Alacağının olduğu var sayılsa dahi, mal varlığım Müşteki bankanın alacağını karşılamaya haydi haydi yeterlidir.

 

Benim alacaklıyı zarara uğratmak gibi bir kastım yoktuır zira alacaklı müşteki bankaya borcum yoktur. İsnat edilen suçun tanımına bakıldığında; suçun “alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek” olduğu yani bu özel kasıt altında bu suçu işlemem gerektiği belirtilmiştir. Yani suçun oluşması için genel kast yeterli değildir, kanun koyucu tarafından özel kasıt altında işlenmesi gerektiği belirlenmiştir. Benim böyle bir kastım yoktur, bunu iddia eden müştekinin bu iddiasını ispat etmesi gereklidir.

 

Ankara Web Tasarım  içtihatlarında, bu konuyla ilgili olarak; ‘’Sanığın alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla hareket edip etmediğinin tespiti için sanıklar arasındaki borç ilişkisinin ve bu ilişki sonucunda düzenlenmiş senedin muvazaalı olup olmadığının araştırılması gerekeceğini,’’, ‘’Alacağa karşılık haczedilen malların alacağı karşılayıp karşılamadığının ve sanıkların muvazaalı işlemlerle borçlarını ödemekten kaçınıp kaçınmadıklarının araştırılıp belgelendirilerek, sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekeceğini ‘’belirtmiştir. Ankara Web Tasarım  içtihatları Web Sitesi Yaptırma doğrultusunda müştekinin, satış işlemlerinin kendisini zarara uğratmak kastıyla muvazaalı işlem yaptığım yönündeki iddiasını belgelendirmesi ve malvarlığımın müştekinin alacağını karşılamaya yetip yetmediğini ispat etmelidir.

 

Ayrıca, şirketim hakkında hakkında geçici aciz belgesi aldığını iddia eden müştekinin, icra takibinin semeresiz kaldığını da ispatlaması gerekir. Zira, haczettiği mallarımın takdir edilen kıymetlerinin daha da üstünde satılması da mümkündür. Bu nedenle, sadece geçici aciz vesikası niteliğindeki haciz tutanağına dayanarak müştekinin alacağını dayandırdığı icra takibinin semeresiz kaldığını iddia etmesi mümkün değildir. Kaldı ki, yetkilisi olduğum Şirketimizin de “alacaklı” olduğu bir çok icra takip dosyası bulunmakta olup, firmamızın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığında, aktifinin borçlarını karşılayacak seviyede olduğu, dolayısıyla alacaklıyı zarara uğratma kastıyla mal kaçırma suçunun işlenmesinin bu açıdan da mümkün olamayacağı görülecektir.

 

Ankara Web Tasarım  Kablo AŞ.’ne rayiç bedelini tahsil ederek sattığım taşınmazların satış tarihi 22.04.2014, Tamer Ankara Web Tasarım  Yazıcı’ya ipotekle yükümlü olarak sattığım bakiye bedelini vadeli kambiyo senedi olarak aldığım taşınmazın satış tarihi ise 25.04.2014 tür. Yani her iki satış yönünden de öğrenme tarihinden itibaren 3 aylık ve satış tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreler geçirilmiş yani müştekini şikayet hakkı düşmüştür. Yetkilisi olduğum borçlu şirket hakkında yasal takip işlemi ise 09.07.2014 ve 30.01.2015 tarihlerinde başlatılmıştır. Yani müştekinin iddia ettiği gibi satış işlemi ile yasal takipler arasında 3 gün gibi bir süre bulunmamaktadır.

 

Sonuç olarak, öncelikle müşteki tarafından gerçekleştirilen şikayetin şikayet süreleri içerisinde yapılıp yapılmadığının tespiti edilmesini ve şikayetin düşürülmesini, bu mümkün olmazsa müştekinin ortaya sürdüğü işbu iddialar dayanaksız, ve gerçeğe aykırı olduğundan üzerime atılı suçtan beraatime verilmesini talep ederim.